Cumartesi, 01 Safer 1447 | 2025/07/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu

No: BG-BA-2025-MB-TR-29 H. 26 Muharrem 1447
M. Pazartesi, 21 Temmuz 2025

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Gibi Sömürgeci Kurumların Tümü, Amerika’nın Çıkarlarına Hizmet Eden Birer Maşadan İbarettir, Yalnızca Hilafet, Bu Kurumların Kökünü Kazıyarak Hem İslam’ı Hem Halkın Çıkarını Hem de Ülkenin Egemenli

Bangladeş’teki geçici hükümet, halkın ve siyasi partilerin tüm itirazlarına rağmen, Amerika’nın güdümündeki sömürgeci bir kurum olan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin ülkede bir temsilcilik açması için en sonunda imzayı atmıştır. Hükümetin bu adımı, Batı’nın dayattığı toplumsal cinsiyet eşitliği, fahişelik gibi aşağılık bir ‘mesleğin’ toplumda normalleştirilmesi ve toplumu çürüten eşcinsellik başta olmak üzere LGBTQ’nun sözde insan hakları için çalışan İslam düşmanı feminist örgütleri ise epey sevindirmiştir. Ne var ki bu örgütler, kadınların hakkaniyet ve izzetinin tesisi, gayriinsani sömürüden kurtulması ve yaşam seviyesinin iyileştirilmesi gibi konularda dilleri lal kesildiği için halkın her kesimi tarafından fitne odağı olarak görülmekte ve eleştirilmektedir.

Üstelik bu adıma, ülkede “azınlıklara zulmediliyor” yaygarası kopararak ABD ve Hindistan’ı müdahaleye çağıran ve toplumu kışkırtan sorunlu liderler de destek vermiştir. Geçici hükümet bir yandan halkın can ve mal güvenliğini sağlamak ya da ülkedeki siyasi krizi çözmek için hiçbir etkili adım atmazken, diğer yandan Amerikalıların çıkarlarını gözeten hamleleriyle halkı hem öfkelendirmiş hem de büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştır.

Ey insanlar! Şunu iyi bilmelisiniz ki, BM İnsan Hakları Konseyi’nin yayınladığı son rapor, tamamen Amerika’nın alçakça siyasi hedeflerine hizmet etmektedir. Bu rapor, silahlı kuvvetlerimizi insan hakları ihlalcisi gibi göstererek onları tüm dünyada tartışmaya açmış ve itibarlarını sarsmak için bir tezgâh kurmuştur. Ne var ki aynı Konsey, Pilkhana katliamının ardındaki Hint komplosu ve subay ailelerine yapılan insanlık dışı eziyetler hakkında tek bir kelime bile etmemiştir. ABD, İslam davasını taşıyan ve ülke yararına kararlı bir duruş sergileyen siyasi şahsiyetleri bastırmak amacıyla RAB dahil bazı askeri ve güvenlik güçlerimize eğitim, teknoloji ve silah sağlamış; bunları insanlık dışı amaçlar için kullanmıştır.

İnsan hakları örgütü görüntüsü altında faaliyet yürüten bu kurumun, yargı organları da dahil devletin kritik kurumlarına sızma imkanı bulduğu, hassas veriler topladığı, diktatörlük karşıtı faal politik figürler hakkında bilgi bankası oluşturduğu ve bu verileri siyasi kazanım için müttefikleriyle paylaştığına dair ağır suçlamalar bulunmaktadır. Bu örgütün Suriye’de bir ofisi var. Bu ofis, zalim Beşşar’a karşı savaşan siyasi eylemciler ve direnişçilerin bilgilerini, Amerika’nın adamı olan Beşşar Esed’e ve müttefiki Rusya’ya sızdırmış ve bu kişilerin bastırılmasında onunla işbirliği yapmıştır. Aynı şekilde bu örgütün Filistin’deki bürosu da, Müslümanları sindirmek ve katletmek için işgalci Yahudi varlığına gizli bilgileri servis etmiştir. Bugün tüm dünyanın şahit olduğu olaylar da bunun en net kanıtıdır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi (BMİHK) insan hakları avukatı Emma Reilly, bir İngiliz medya kuruluşuna verdiği röportajda şok edici iddialarda bulundu: “Konseyin üst düzey üyeleri, Çin’den siyasi çıkar elde etmek için Uygur muhaliflerin isimlerini Çin rejimine veriyor. Çin, Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanlarına karşı soykırım uyguluyor.”

Tüm bunlar ışığında, Amerikalıların bu yapıyı, Rohingya’lı Müslüman kardeşlerimizi kendi jeopolitik emellerine alet etmek, onlara insan hakları maskesiyle ihanet etmek ve ‘insani koridor’ tezgâhlarını kurmak için kullanacağından zerre kadar şüphe duyulmamalıdır. Hakikatte, Amerika’nın güdümündeki bu sözde ‘BM İnsan Hakları Konseyi’, yaldızlı bir haydutluk müessesesinden başka bir şey değildir. Bu yüzden bu kurumun görevlileri, faaliyet gösterdikleri ülkelerle yaptıkları anlaşmalara kendilerini her türlü hukuki sorumluluktan muaf tutan maddeler ekletirler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لَا تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ قَالُوا إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَٰكِن لَا يَشْعُرُونَ“Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.” [Bakara 11-12]

Ey insanlar! Bu örgüt, İslam dünyasında İslam ile mücadele etmekte ve İslami değerleri yıkma planını hayata geçirmeleri için kendi adamlarına para dâhil her türlü desteği sağlamaktadır. Batılı toplumların, bu kokuşmuş fikirleri ve değerleri yüzünden nasıl bir buhran içinde çırpındığı gün gibi aşikârdır. Buna rağmen Batı, insan hakları bildirgesi üzerinden toplumsal cinsiyet eşitliğini, menfur fahişeliği, eşcinselliği ve LGBTQ’yu Müslüman toplumuna dayatmakta ve liberal değerler gerekçesiyle İslami değerleri yok etme projesini sürdürmektedir. Kendilerine karşı çıkan her görüşü ‘aşırılık’ diye yaftalamakta ve bu zulmü uygulayanlara destek olmaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنتَرْضَىعَنكَالْيَهُودُوَلَاالنَّصَارَىحَتَّىتَتَّبِعَمِلَّتَهُمْقُلْإِنَّهُدَىاللهِهُوَالْهُدَى“Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır.” [Bakara 120]

Ey Bangladeş ordusunun sadık subayları! Amerikan yanlısı yönetici sınıfın, halkın hissiyatını ve protestolarını hiçe sayarak Amerikan gündemini hayata geçirmek için art arda adımlar attığına sizler de tanık oluyorsunuz. Onlar, İslam’a, Müslümanlara ve ülkeye yönelik Amerikan projelerinin hayata geçirilmesinde doğrudan halkın karşısında yer almaktadırlar. Halkın protestoları ve tepkileri bir işe yaramadığında, ümmetin son dayanağı ordumuzun değerli mensuplarıdır. Nasıl ki daha önce bu hükümete ‘insani koridor’ projesinden geri adım attırıp halkın hayır duasını aldıysanız, şimdi de aynısını yapabilirsiniz. BM İnsan Hakları ofisinin açılmasından ortak askeri tatbikatlara ve Amerikan hegemonyasının yerleştirilmesi çabalarına kadar, sömürgeci kâfirlerin tüm projelerine karşı direnişte aktif bir rol üstlenebilirsiniz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” Sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bu hadis-i şerifinden açıkça anlaşılıyor ki, müminlerin hakiki hamisi yalnızca Hilafet sistemidir. BM İnsan Hakları Konseyi gibi tüm sömürgeci kurumlar, Amerika’nın çıkarlarına hizmet eden birer maşadan ibarettir. Hilafet, bu kurumların tamamının kökünü kazıyacak ve İslam’ı, halkın çıkarlarını ve memleketin bağımsızlığını gerçek anlamda koruma altına alacaktır. O halde, Amerikan yanlısı bu ahmak yöneticilerden ve siyasetçilerden medet ummak yerine, harekete geçin! İslam’ı, halkın çıkarlarını ve ülkenin egemenliğini korumak için Hilafet’i kurun. Bu ulvi görev için, samimi ve kabiliyetli siyasi bir parti olan Hizb-ut Tahrir’e nusret verin! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh
Telefon: +(880) 17 13 00 88 22
www.khilafat.org
Fax: +(880) 29 55 88 54
E-Mail: info@khilafat.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER