Pazartesi, 17 Cumade’s Sânî 1447 | 2025/12/08
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: HT-BA-2025-MO-TR-35 H. 15 Cumâde’s Sânî 1447
M. Cumartesi, 06 Aralık 2025

Kudüs Üniversitesi; Batılı Finansman ve Programla, “Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi” Sloganı Altında Bir Konferans Düzenliyor

Kudüs Üniversitesi - Ebu Dis Hukuk Fakültesi, 2 Aralık 2025 Salı günü; Filistin Kadın İşleri Bakanlığı, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele STK Forumu, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve İtalyan Perugia Üniversitesi (Uni Perugia di Studi degli versità) işbirliğiyle ve İtalyan İşbirliği’nin (Italian Cooperation) desteğiyle; “Akdeniz Bölgesinde Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi: Zorluklar, Çözümler ve En İyi Uygulamalar” başlıklı uluslararası konferansın çalışmalarını başlattı.

Konferansın ilk gününde araştırmacılar bildiri sunumlarını yaptılar. Üniversitenin ana kampüsünde sunulan bu bildiriler; akademisyenlerin, uzmanların, karar vericilerin ve (sivil toplum) temsilcilerinin katılımıyla tartışıldı ve çıktıları dinlendi. Ele alınan başlıca dört eksen şunlardı: Kadına yönelik şiddet, iş gücü piyasasında ve iş yerinde cinsiyet eşitliği, kadın ve toplum, toplumsal cinsiyet ve devlet sektörleri ve son olarak İtalyan tecrübesi. Üç gün süren konferansın ikinci gününde; Kadın Hukuki ve Sosyal Danışmanlık Merkezi’nde sivil toplum ortaklarını bir araya getiren yuvarlak masa toplantısı üzerinden bir dinleme oturumu yapıldı ve uygulamalı araştırmalar sunuldu. Son gün ise Kadın İşleri Bakanlığı ve ilgili kamu kurumlarında bir çalıştay düzenlendi ve ardından konferansın nihai çıktılarının uygulamaya konulması amacıyla devlet kurumları, ortaklar, araştırmacılar ve sivil kurumları içeren bir yuvarlak masa toplantısı ile sona erdi.

Batılı bir finansman ve programla, şüpheli CEDAW’cı kişi ve kurumların katılımıyla düzenlenen bu konferans; sömürgeci Batılı devletlerin ve onların araçlarının İslam’a ve hükümlerine, özellikle de İçtimai Nizam (Sosyal Sistem) hükümlerine karşı yürüttüğü kuduz savaşın bir parçasıdır. “Eşitlik, Güçlendirme, Haklar” gibi parlak, aldatıcı ve lastikli sloganlar yükseltilmektedir. Konferansın başlığı olan “Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi” de bunu içermektedir. Zehrin bala karıştırıldığı bu sloganlarla; kadını Rabbinin hükümlerine ve Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hidayetine isyan etmeye, ailesinin ve kocasının himayesinden çıkıp onlara başkaldırmaya teşvik ettikleri görülüyor. Dahası kadına mutsuzluk getirmekte, gücünün üzerinde yükler yüklemekte ve aslen kapasite ve enerji bakımından kendisinden farklı bir cins olan erkekle eşitlenmesi için onu fıtratını ve yaratılış özelliklerini bozmaya zorlamaktadırlar. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ, erkeği ve kadını yaratmış, her birine yaradılış tabiatına uygun roller paylaştırmıştır. Bazı mükellefiyet ve hükümlerde onları eşit kılmış, bazı hüküm ve mükellefiyetleri ise birine has kılmıştır. Bu, birinin şanını diğerinden eksiltmek anlamına gelmez. Batılılar ise “kadını güçlendirme” bahanesiyle onu mallarını pazarlamak için bir meta haline getirmişler, “erkeğin merhametine!” muhtaç kalmasın diye onu geçimini sağlamak için çalışmaya zorlamışlar, onu ağır işlerde kullanmışlar ve en düşük ücretleri vermişlerdir. Bu fikirler ve sloganlar, sahiplerine iade edilecek bozuk bir maldır. Şayet bunlarda bir hayır olsaydı, kendi halklarına faydası olurdu. “Bu alandaki tecrübesinden faydalanılmak” istenen İtalya da dahil olmak üzere, bu sloganları yükselten ülkelerdeki kadınların haline bir bakın; orada her üç günde bir kadın, partneri veya ailesi tarafından öldürülmektedir!

Aslında üniversiteler, fesat ve habis fikirlerin minberi değil, ilim ve salahın (iyiliğin) deniz fenerleri olmalıdır. Üniversiteler; eğitimli, şuurlu, ümmetinin ve dininin derdini taşıyan ve onun kalkınması için çalışan nesiller yetiştirmelidir. Hele ki söz konusu, Gazze Şeridi’ndeki halkın vahşi bir soykırım savaşına maruz kaldığı; Batı Şeria’da Yahudi ordusunun ve yerleşimci sürülerinin cürümleriyle yüzleşildiği, arazilerin gasp edildiği, evlerin ve mülklerin yıkıldığı, tehcir edilmeleri için baskıların arttığı Mübarek Toprak Filistin’deki üniversiteler ise...Kudüs ismini taşıyan bu üniversitenin çok da uzağında olmayan bir yerde, Kudüs halkı baskı ve takibata maruz kalmakta, Mescid-i Aksa kirletilmekte ve içinde Talmudik ayinler ve ritüeller düzenlenmektedir. Şüphe yok ki okulların ve üniversitelerin hedef alınması ve bunlara odaklanılması boşuna değildir; amaç, dininden ve ümmetinden kopuk, ümmetin kalkınması derdini taşımayan, toprağını ve mukaddesatını kurtarma gayesi olmayan nesiller yetiştirmektir.

Üniversite yönetimi; Filistin halkının reddetmesine ve iptal edilmesi için kendileriyle iletişime geçmesine, öğrencilerin, ileri gelenlerin ve velilerin protestolarına rağmen bu konferansı düzenlemedeki ısrarıyla, adını utanç listesi ne yazdırmış, kendisini bu şüpheli faaliyetlerin içine atmış ve destekçilerin paralarının kendileri nezdinde dinden ve namustan daha değerli olduğunu kanıtlamıştır. Zira destekçiler, bu habis finansman karşılığında şartlarını ve iradelerini dayatmaktadırlar. Konferansın çıktıları ve tavsiyelerine bakıldığında; yürürlükteki mevzuatın, özellikle de Şeri Ahval-i Şahsiye (Aile Hukuku) kanununun, İslam hükümlerine aykırı olan ve “mevzuatın değiştirilmesini veya tadil edilmesini” öngören CEDAW sözleşmesi uyarınca değiştirilmesi veya iptal edilmesinin tavsiye edildiği görülecektir. Ayrıca, eğer bu konferansı destekleyen ve katılan taraflar iddia ettikleri gibi Filistinli kadınlara bu kadar düşkünlerse, o halde Yahudi varlığının elinde maruz kaldıkları vahşi cürümlere karşı neden seslerini çıkarmadılar?! Neden onlara yardım etmek ve zulmü kaldırmak için harekete geçmediler?! Filistin halkı içinde, bu kurumların ve kuruluşların hakikatini ve habis hedeflerini hala keşfetmemiş kimselerin kalmış olması akıl alır gibi midir?!

Son olarak önemli bir noktayı vurgulamak istiyoruz: Biz kadının Şeriatın kendisine verdiği hakları almasına karşı değiliz, toplumda bir konumu ve etkinliği olmasına da karşı değiliz. İslam’ın imajını karalama ve onu kadına zulmetmekle ve haklarından mahrum bırakmakla suçlama girişimlerine aldanmayın. Şer’i naslarda, Müslümanların siyerinde ve tarihinde kadının sahip olduğu o yüce konumu ve İslam’ın ona verdiği hakları araştırın. Vallahi biz kadın için her iki cihanda da hayır, salah ve kurtuluş istiyoruz; bu bozguncular ise, her iki cihanda da onun bedbaht ve hüsran olmasını istiyorlar.

Ey Mübarek Toprak halkı! Ey genç erkekler ve genç kızlar!

Size ve ailelerinize karşı kurulan, sizi ve yuvalarınızı hedef alan komplolara karşı aşılmaz bir set olun. Dininiz konusunda Allah’tan korkun, namuslarınız konusunda Allah’tan korkun, çocuklarınız konusunda Allah’tan korkun; onları sömürgeci devletlerin ve maşalarının önünde bir av olarak bırakmayın.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ“Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” [Tahrim 6]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.muslimworld.today
E-Mail: media [@] muslimworld.today

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER