- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Süveyda'da Savaşın Alevlenmesi: Ajanlara Sadakatin Bedeli Olarak Müslümanların Kanı
Dürziler ve Müslümanlar arasındaki bu çatışma, özellikle de Amerika ve onun üvey evladı Yahudi varlığı olmak üzere ümmetin bedenine bölünme ve parçalanma tohumları ekmeye devam eden kâfir Batı'nın planlarının bir sonucudur.Zira onlar, mezhepçilik ve milliyetçilik naralarını körükleyerek fitne tohumları ektiler ve Müslümanlar arasında düşmanlık ateşini tutuşturdular ki böylece masumların kanları akıtıldı ve çocuklar ve yaşlılar acımasızca katledildi.
Süvayda'daki bu savaşın ortasında Ahmed eş-Şara, Amerika'nın kendisine verdiği rolü yerine getirerek, Yahudilerin uçaklarının bombalaması için açık bir ordu gönderdi; sonra fedakarlıkların ardında orduyu geri çekip toprakları kendileriyle ittifak halindeki Dürzilere teslim etti; ardından da sanki mesele kendisini (Şara) hiç ilgilendirmiyormuş gibi bir kenarda durup izledi ve sonra da karşımıza çıkıp masum şehitlerin ailelerine tek bir başsağlığı bile dilemeden ihanetini haklı çıkarmak için kurnazca bir konuşma yaptı.Bu tutum, onun ulaştığı ve alenen ilan ettiği ihanetin en dip noktasını çok net bir şekilde gösteriyor.
Bugün Batı, Suriye'yi muhlis insanlardan arındırmak ve Yahudilerin varlığını her türlü tehlikeden korumak için var gücüyle çalışıyor.Zira orduların içindeki Allah ile olan ahitlerine sadık kalanları göndererek Yahudilerin eline ölüme terk ettiler; öte yandan da bölgenin evlatları arasında savaş ve kaos ateşini alevlendirdiler.
Ey ümmetin atan kalbi olan Suriye halkı: Sizler, başınıza musallat olan ve on dört yıl süren ve elli yıl boyunca sizi demir yumrukla yöneten bir rejimi devirmek için şehitlerin verildiği onurlu devrimizi çalanın bu alçaklığını bizzat kendi gözlerinizle gördünüz.Zira o da sizin kanlarınızı ve devriminizi, kendisini yönetici olarak atayana bir armağan olarak sundu, sizlere sırtını döndü, Trump ve Yahudi varlığına bağlılığını ortaya koydu, hatta onların müttefiki ve hizmetkarı oldu.
O halde ey kardeşlerim, artık dikkat edin ve gaflet uykunuzdan uyanın! Zira masumların kanlarının akıtılması, artık kalpleri acı ve kederle parçalıyor. Sakın umutsuzluğa kapılmayın; zira sizler bunca yıl direndiniz ve en şiddetli zulme bile karşı koydunuz. Allah’a Yemin olsun ki, daha önce aciz kalmadığınız gibi Allah’ın izniyle bugün de yolculuğunuzu tamamlama konusunda aciz kalmayacaksınız.
Sakın gevşeklik göstermeyin; zira Allah’ın yardımı yakındır. Şunu bilin ki Batı ve onun kuyrukları muzaffer olamayacaklardır; çünkü İslam ümmeti, imanıyla izzetli olan bir ümmettir. O halde ayağa kalkın, saflarının birleştirin, izzetinizin ve zaferinizin kaynağı olan dininize geri dönün ve gözlerinizi Allahu Teala'nın şu kavlini dikin: ولَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الْأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” [Al-i İmran 139]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hatice Salih