Cumartesi, 22 Safer 1447 | 2025/08/16
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Arap Devletlerinin İhaneti: Gazze Halkını Açlığa Mahkûm Eden Gaspçı Düşmana Gıda İhraç Edilmesi!

بسم الله الرحمن الرحيم

Arap Devletlerinin İhaneti: Gazze Halkını Açlığa Mahkûm Eden Gaspçı Düşmana Gıda İhraç Edilmesi!

Kalpleri parçalayan ve gözleri yaşartan bir manzara; zira Gazze halkı açlık ve bombardımanla öldürülürken, Arap ülkeleri gaspçı varlığa, sebze, meyve ve yağ ihraç ediyorlar, ticari kapılarını Yahudi varlığına açık tutuyorlar ve saldırılarını sürdürmesi için gerekli yakıt ve gıda ile onu destekliyorlar ama bunları ise açlık, hastalık ve susuzluktan çığlık atan Gazze'deki çocuklardan esirgiyorlar!Bu ise en belirgin haliyle büyük bir ihaneti yansıtan bir resimdir.

(COMTRADE, Middle East Eye, Morocco world news) gibi çeşitli uluslararası kaynaklardan alınan belgeli resmi raporlar, -başta Mısır, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün olmak üzere- birçok Arap ülkesinin, Gazze'ye yönelik saldırısının doruk noktasında olan Yahudi varlığına gıda ürünleri ihraç etmeye devam ettiğini ortaya koymuştur.Zira tek başına Mısır, aylık olarak milyonlarca Dolar değerinde gıda ürünleri ihraç ediyor, Fas meyve suları ve şeker gönderiyor ve Birleşik Arap Emirlikleri karayolu üzerinden çeşitli mallar ihraç ediyorken Gazze'deki geçişler kapalı olup yardımların Gazze'de kuşatma altında yaşayan halkımıza ulaşması engelleniyor.

Bir Müslümanı aç bırakıp düşmanı doyurmaktan daha büyük bir ihanet olabilir mi?!Mısır ve Fas’ın sebzeleri Yahudi varlığının pazarlarına sunulurken Gazze'deki ailelerin ise bir domates ya da bir torba un bile bulamaması büyük bir utanç değil mi!

Yahudi varlığı, Müslümanların topraklarını gasp eden bir varlık olup onun Filistin'deki varlığı şer'an haramdır; zira Yahudi varlığı, diyalog kurulması değil savaşılması, birlikte yaşanması değil kökünden sökülüp atılması gereken bir düşmandır.Filistin'de yaşananlar İslam topraklarına yönelik bir saldırı ve Müslüman kardeşlerimizin öldürülmesidir; buna karşı şerî vacip, açıklamalar yapmak, kınamak veya sebze ihracatı yapmak değildir, aksine bu varlıkla savaşmak ve onu kökünden söküp atmak için orduları harekete geçirmektedir.Dolayısıyla ister ticari, ister siyasi, isterse güvenlik olsun Yahudi varlığı ile olan herhangi bir ilişki, Allah'a ve Rasulü' ne ihanettir, İslam akidesine aykırıdır ve kâfirlere dost edinmektir. Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ؛ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez.”O halde bu rejimler, düşmana gıda temin ederken Gazze'deki kardeşlerimiz açlıktan öldükleri halde nasıl olur da onları düşmana teslim edebilirler?!

Bu rejimlerin sadece Gazze'yi değil, tüm ümmeti kuşatma altına aldıkları artık bir sır değildir.Zira Refah geçiş kapısı yaralıların ve yardımların yüzüne kapatılırken, ticari geçiş noktaları ise Yahudi varlığının ürünleri ve istihbarat ilişkileri için açılıyor.Bu rejimler, insani yardım konvoylarının geçişine izin vermeleri talep edildiğinde oyalanıp bahaneler uyduruyorlar ancak ürünlerin Hayfa limanına geçişini kolaylaştırıyorlar!

Gazze'deki çocuklar için süt kutularının girişinin yasaklandığı bir zamanda şeker ve meyve suyu kamyonları işgalin pazarlarına gönderiliyor; bu manzara, düşmanın bile bu rejimlerin cömertliğine şaşırmasına ve şunu itiraf etmesine neden olmuştur; zira -İbranice “TheMarker” gazetesinde yer aldığı gibi- Mısır, Gazze'ye yönelik saldırısına rağmen Yahudi varlığına ihracatını ikiye katlayan Arap ülkelerinin listesinin başında yer almaktadır.Bizzat düşmanın, savaş gölgesinde Arap rejimlerinin ekonomik desteğinden dolayı minnettarlığını ifade etmesinden daha büyük bir utanç olabilir mi?

Bugün Müslüman ordularının şerî vacibi, nehirden denize kadar Filistin'i tamamen kurtarmak ve normalleşen ve ihanet eden, Müslümanların kanına karşı kapıları kapatan ve düşmana ise kapılarını açan rejimleri devirmek için derhal harekete geçmektir.Zira Filistin müzakerelerle ya da yardımlarla değil, bilakis güçle kurtarılabilir; nitekim bugün Gazze'de yaşananlar tahammül edilemez olup muktedir olan her bir Müslümanın, hain rejimlere karşı harekete geçmesi ve orduları, boyun eğen yöneticilerini devirmeye ve ümmeti birleştirecek ve Yahudi varlığını kökünden söküp atacak Raşidi Hilafeti kurmaya davet etmesi gerekir.

Normalleşme, mübadele, serbest ticaret anlaşmaları, kara koridorları... Bunların hepsi, şu tek gerçeğe yönelik aldatıcı isimlendirmelerdir:Ümmete karşı İşgalci düşmanla ittifak kurmak.Bu ilişkilerin ekonomik çıkarlar veya uluslararası anlaşmalarla gerekçelendirilmesi caiz değildir;çünkü Allah'ın hükmüne aykırı olan her şey batıldır.وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْراً أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْAllah ve Rasulü bir konuda hüküm verince, ne bir mümin erkeğin ve ne de bir mümin kadının (o konuda) muhayyerlikleri (tercihleri) olamaz.” [Ahzab 36]Harbi (savaş halindeki) düşmanla ticaret yapmanın haram olmasının yanı sıra düşmanı güçlendirecek veya onun zulmüne yardımcı olacak şeyleri ona teslim etmenin haram olduğu konusunda nâsslar kesin olup tevil kabul edilemez, yani yoruma açık değildir.Dahası dinimiz, içki yapan birine üzüm satmayı bile haram kılmıştır; o halde İslam ehlini (Müslümanları) öldürenlere gıda ve ilaç satanlara ne demeli?!

Ey Müslümanlar, ey Kinane halkı, ey Fas halkı, ey Şam halkı ve ey Körfez halkı… Gazze'de yaşananlar büyük bir imtihandır ve bugün ümmet kritik bir anda yaşamaktadır; bu yüzden ya toprağına ve dinine yardım edip kutsallarını kurtaracak ya da ihanet ve zillet boyunduruğu altında yaşamaya devam edecektir.

Güç sahibi olan ordular, karar vermeye muktedirdir; dolayısıyla onların Filistin'e destek verme konusunda sessiz kalmaları bir suç olup düşmana gıda ihraç edilmesine ortak olmaları ise büyük bir ihanettir. Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَراً فَلْيُغَيِّرْهُ ... “Sizden kim bir münker görürse onu düzeltsin…” Bugünkü en büyük münker ise, Yahudi varlığının bekasının devam etmesi, işgalci düşmanın gıda malzemeleriyle desteklenmesi, Gazze halkının aç bırakılması ve işbirlikçi yöneticilerin ihanetidir.

Bu karanlık gerçekliğe ve onda olan şeylere rağmen, ümmet ölmemiştir; zira Müslüman halklar düşmanlarının ve kendilerine ihanet edenlerin kim olduğunu bilmekte oluptiranlara ve ajanlara saldıracağı, İslam'ın otoritesinin geri getirileceği ve bu saçmalığa son verecek, Mescid-i Aksa'yı kurtaracak ve tüm Filistin'i ümmetin bağrına geri döndürecek Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin kurulacağı anı beklemektedir.

O halde haykırışımız şöyle olsun:

Gazze halkının aç kalmasının karşılığı, Yahudilere gıda ihracatı değil, orduların harekete geçmesi olmalıdır!

Filistin'e yardım etmek müzakerelerle olmaz, aksine silah, kan ve fedakarlıklarla olur!

Yahudi varlığıyla ilişkiler, isimleri ne olursa olsun, ihanettir!

Ordular Aksa'ya, kutsalları kurtarmaya ve mazlumlara destek olmaya!

انفِرُوا خِفَافاً وَثِقَالاً وَجَاهِدُوا بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

(Ey müminler!) Gerek hafif, gerek ağır olarak savaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” [Tevbe 41]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmud El-Leysî - Mısır

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER